اَلْإِشْبَاءُ [el-işbâ΄] (hemzenin kesriyle) Vermek maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْبَاهُ إِذَا أَعْطَاهُ Ve bir kimseyi esirgeyip mihrübânlık eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْبَاهُ إِذَا أَشْبَلَهُ أَيْ أَشْفَقَ Ve bir adamın reşîd ve ʹâkıl oğlu olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْبَى الرَّجُلُ إِذَا وُلِدَ لَهُ وَلَدٌ كَيِّسٌ Ve defʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْبَاهُ إِذَا دَفَعَهُ Ve bir adamı bir kuyuya yâhûd bir kerîheye ilkâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْبَى فُلَانًا إِذَا أَلْقَاهُ فِي بِئْرٍ أَوْ مَكْرُوهٍ Ve bir adama iʹzâz ve tekrîm eylemek maʹnâsına olmakla zıdd olur; yukâlu: أَشْبَى فُلَانًا إِذَا أَكْرَمَهُ وَأَعَزَّهُ Ve ağaç boylanıp tâb u tarâvetle dalları gür ve birbirine sarmaşık olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْبَى الشَّجَرُ إِذَا طَالَ وَالْتَفَّ نَعْمَةً Ve bir adamın evlâdı kendisine çekip benzemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَشْبَى زَيْدًا أَوْلَادُهُ إِذَا أَشْبَهُوهُ
اَلْإِشْبَاءُ [el-işbâ΄] (hemzenin kesri ve elifin meddiyle) Bir kimsenin zekî oğlu doğmak; yukâlu: أَشْبَى الرَّجُلُ إِذَا وَلَدَ لَهُ وَلَدٌ ذَكِيٌّ Ve
إِشْبَاءٌ [işbâ΄] Oğlu babasına şebîh olmak; yukâlu: أَشْبَى فُلَانًا وَلَدُهُ إِذَا أَشْبَهُوهُ Ve
إِشْبَاءٌ [işbâ΄] Bir kimseye iʹzâz ve ikrâm edip rifʹat vermek; tekûlu: أَشْبَيْتُ الرَّجُلَ إِذَا رَفَعْتَهُ وَأَكْرَمْتَهُ Ve
إِشْبَاءٌ [işbâ΄] İrtifâʹa dahi derler; tekûlu: أَشْبَتِ الشَّجَرَةُ إِذَا ارْتَفَعَتْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı