el-ismâʹ ~ اَلْإِسْمَاعُ

Kamus-ı Muhit - الإسماع maddesi

اَلْإِسْمَاعُ [el-ismâʹ] (hemzenin kesriyle) İşittirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْمَعَهُ فُلاَنًا أَيْ جَعَلَهُ فِي أُذُنِهِ Ve sövmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَسْمَعَهُ إِذَا شَتَمَهُ Ve kovaya مِسْمَعٌ [mismaʹ] dedikleri kulp takmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْمَعَ الدَّلْوَ إِذَا جَعَلَ لَهَا مِسْمَعًا Kezâlik zenbîle مِسْمَعٌ [mismaʹ] dedikleri ağaç sokmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْمَعَ الزِّنْبِيلَ إِذَا جَعَلَ لَهَا مِسْمَعَيْنِ

Vankulu Lugatı - الإسماع maddesi

اَلْإِسْمَاعُ [el-ismâʹ] (hemzenin kesriyle) İşittirmek; yukâlu: أَسْمَعَهُ الْحَدِيثَ Ve

إِسْمَاعٌ [ismâʹ] Sövmeğe dahi derler, شَتْمٌ [şetm] maʹnâsına; yukâlu: أَسْمَعَهُ إِذَا شَتَمَهُ Ve kavluhu taʹâlâ: ﴿وَاسْمَعْ غَيْرَ مُسْمَعٍ﴾ (النساء 46) قَالَ الْأَخْفَشُ أَيْ لَا سَمِعْتَ يَعْنِي عَلَى أَنْ يَكُونَ دُعَاءً عَلَيْهِ وَقَوْلُهُ ﴿أَبْصِرْ بِهِ وَأَسْمِعْ﴾ (الكهف 26) أَيْ مَا أَسْمَعَهُ وَأَبْصَرَهُ عَلَى التَّعَجُّبِ Ve

إِسْمَاعٌ [ismâʹ] Kovaya مِسْمَعٌ [mismaʹ] dedikleri ipi bağlamağa derler, nitekim gelir inşâallâhu taʹâlâ; ke-kavlihi: أَسْمَعْتُ الدَّلْوَ إِذَا جَعَلْتَ لَهَا مِسْمَعًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı