el-uskûb ~ اَلْأُسْكُوبُ

Kamus-ı Muhit - الأسكوب maddesi

اَلسَّاكِبُ [es-sâkib] ve

اَلسَّكُوبُ [es-sekûb] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) ve

اَلسَّيْكَبُ [es-seykeb] (صَيْقَلٌ [ṡayḵal] vezninde) ve

اَلْأُسْكُوبُ [el-uskûb] (أُسْلُوبٌ [uslûb] vezninde) Dökülen ve dökülücü suya denir ki fâʹil sûretinde mutasavverdir yâhûd ism-i mefʹûl maʹnâsınadır ki dökülmüş demek olur; yukâlu: مَاءٌ سَكْبٌ كَمَا سَيُذْكَرُ وَسَاكِبٌ وَسَكُوبٌ وَسَيْكَبٌ وَأُسْكُوبٌ أَيْ مُنْسَكِبٌ أَوْ مَسْكُوبٌ Ve

أُسْكُوبٌ [uskûb] (أُسْلُوبٌ [uslûb] vezninde) Mütetâbiʹan dökülen dâ΄imî yağmura denir. Ve papuççuya denir, إِسْكَافٌ [iskâf] gibi, kefş-ger maʹnâsına; ʹalâ-kavlin demirciye denir, قَيْنٌ [ḵayn] maʹnâsına. Ve yere doğru uzanıp mümtedd olan şimşeğe denir. Ve iki cânibli saf saf mistar üzere olan hurmâ ağaçlarına denir.

Vankulu Lugatı - الأسكوب maddesi

اَلْأُسْكُوبُ [el-uskûb] ve

اَلْإِسْكَابُ [el-iskâb] (bi-zammi’l-hemze fi’l-ûlâ ve kesrihâ fi’s-sâniye) Bir ağırşak misâlinde nesnedir, tuluma geçirirler, yırtılıp yâhûd delindiğinden ötürü, kezâ fî baʹzi nusahi’ṡ-Ṡiḩâḩ.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı