el-iḋʹâf ~ اَلْإِضْعَافُ

Kamus-ı Muhit - الإضعاف maddesi

اَلْإِضْعَافُ [el-iḋʹâf] (hemzenin kesriyle) Zaʹîf kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَضْعَفَهُ الْمَرَضُ إِذَا جَعَلَهُ ضَعِيفًا Ve bir nesne üzere bir o kadar dahi zamm ve ziyâde eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَضْعَفَهُ إِذَا جَعَلَهُ ضِعْفَيْنِ Ve bir adamın dâbbesi zaʹîf olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَضْعَفَ فُلاَنٌ إِذَا ضَعُفَتْ دَابَّتُهُ Bunun ism-i fâʹili مُضْعِفٌ [muḋʹif]tir, مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde; ve minhu’l-hadîsu fî Ḣayber: “مَنْ كَانَ مُضْعِفًا فَلْيَرْجِعْ” Yaʹnî “Dâbbesi zaʹîf olan rücûʹ eylesin.” Ve kavlu ʹÖmer radıyallâhu ʹanhu: “اَلْمُضْعِفُ أَمِيرٌ عَلَى أَصْحَابِهِ” أَرَادَ أَنَّهُمْ يَسِيرُونَ بِسَيْرِهِ Yaʹnî “Dâbbeleri kavî olanlar dâbbeleri zaʹîf olanların seyrlerine tâbiʹ olsunlar.” Ve

إِضْعَافٌ [iḋʹâf] مُضَاعَفٌ [muḋâʹaf] olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أُضْعِفَ الْقَوْمُ عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا ضُوعِفَ لَهُمْ

Vankulu Lugatı - الإضعاف maddesi

اَلْإِضْعَافُ [el-iḋʹâf] (hemzenin kesriyle) Zaʹîf kılmak; yukâlu: أَضْعَفَهُ غَيْرُهُ Ve

إِضْعَافٌ [iḋʹâf] Bir nesnenin üzerine mislin ziyâde kılmağa dahi derler, تَضْعِيفٌ [taḋʹîf] maʹnâsına; yukâlu: أَضْعَفْتُ الشَّيْءَ إِذَا ضَعَّفْتَهُ Ve

إِضْعَافٌ [iḋʹâf] Bir kimse için bir nesneyi muzâʹaf kılmağa dahi derler; yukâlu: أُضْعِفَ الْقَوْمُ إِذا ضُوعِفَ لَهُمْ Ve

إِضْعَافٌ [iḋʹâf] Bir kimsenin dâbbesi zaʹîf olmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَضْعَفَ الرَّجُلُ إِذَا ضَعُفَتْ دَابَّتُهُ ve yukâlu: هُوَ ضَعِيفٌ مُضْعِفٌ فَالضَّعِيفُ فِي بَدَنِهِ وَالْمُضْعِفُ فِي دَابَّتَهِ كَمَا يُقَالُ قَوِيٌّ مُقْوٍ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı