el-iḵtiḩâm ~ اَلْإِقْتِحَامُ

Kamus-ı Muhit - الإقتحام maddesi

اَلْإِنْقِحَامُ [el-inḵiḩâm] (إِنْفِعَالٌ [infiʹâl] vezninde) ve

اَلْإِقْتِحَامُ [el-iḵtiḩâm] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bunlar da bî-mülâhaza bir işe saldırıp girmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَقْحَمْتُهُ فَانْقَحَمَ وَاقْتَحَمَ Ve

إِقْتِحَامٌ [iḵtiḩâm] Bir nesneyi hakîr ʹadd eylemek maʹnâsınadır ki horsunmak taʹbîr olunur; yukâlu: إِقْتَحَمَهُ إِذَا احْتَقَرَهُ Ve yıldız batmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِقْتَحَمَ النَّجْمُ إِذَا غَابَ Ve hücûm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِقْتَحَمَ الْمَنْزِلَ إِذَا هَجَمَهُ Ve buğur kendiliğinden nâkaya kasd eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِقْتَحَمَ الْفَحْلُ الشَّوْلَ إِذَا هَجَمَهَا مِنْ غَيْرِ أَنْ يُرْسَلَ فِيهَا

Vankulu Lugatı - الإقتحام maddesi

اَلْإِقْتِحَامُ [el-iḵtiḩâm] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Mahall-i müzâyakaya dâhil olmak; nitekim mürûr etti. Ve bir nesneyi hakîr görmeğe dahi derler; yukâlu: اِقْتَحَمَتْهُ عَيْنِي إِذَا ازْدَرَتْهُ Ve اِزْدِرَاءٌ [izdirâ΄] zâ-yı muʹceme ve dâl-ı mühmele ile hor görmeğe derler. Ve gâh olur işbu hakîr görmek nefs-i emre muhâlif olur. Meselâ bir deveyi حِقَّةٌ [ḩiḵḵa] yâhûd جَذَعٌ [cezaʹ] iʹtikâd edip o sene nazarda hakîr görürsün hâlâ ki o اِبْنُ لَبُونٍ [ibnu lebûn]dur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı