el-iḵṡâb ~ اَلْإِقْصَابُ

Kamus-ı Muhit - الإقصاب maddesi

اَلْإِقْصَابُ [el-iḵṡâb] (hemzenin kesriyle) Bir mahal kamışlık olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَقْصَبَ الْمَكَانُ إِذَا صَارَ ذَا قَصَبٍ Ve çoban, devenin raʹyı husûsunda tekâsül ve isâ΄et eylediğinen yaʹnî gereği gibi işbâʹ eylemediğinden nâşî devenin su içmeyip istinkâfına bâʹis olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَقْصَبَ الرَّاعِي إِذَا عَافَتْ إِبِلُهُ الْمَاءَ Ve minhu’l-meselu: “رَعَى فَأَقْصَبَ” Bu mesel çobanın idâresizliğinden ve raʹy husûsunda ihmâl ve tekâsülünden nâşîdir, zîrâ raʹyında ihtimâm edip işbâʹ eylemedikçe suya meyl ve ragbet eylemezler. Mütercim der ki Meydânî’de bu ʹibâretle mersûmdur ki: “رَعَى فَأَقْصَبَ” يُقَالُ قَصَبَ الْبَعِيرُ يَقْصِبُ إِذَا امْتَنَعَ مِنَ الشُّرْبِ وَأَقْصَبَ الرَّاعِي إِذَا فَعَلَتْ إِبِلُهُ ذَلِكَ أَيْ أَسَاءَ رَعْيَهَا فَامْتَنَعَتْ مِنَ الشُّرْبِ Ve mesel-i mezbûr müteʹahhid olduğu mâddede ke-mâ huve hakkuhu takayyüd ve ihtimâm eylemeyip tebâh ve ifsâd eden kimse hakkında darb olunur.

Vankulu Lugatı - الإقصاب maddesi

اَلْإِقْصَابُ [el-iḵṡâb] (hemzenin kesriyle ve ḵâf’ın sükûnuyla) Bir kimsenin devesi sudan imtinâʹ etmek; yukâlu: أَقْصَبَ الرَّجُلُ إِذَا فَعَلَتْ إِبِلُهُ ذَلِكَ Ve fi’l-meseli: “رَعَى فَأَقْصَبَ” Ve bu meseli çobanın yaramazlığın iʹlâm için istiʹmâl ederler, zîrâ deve ota doymayınca suya râgıb olmaz.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı