et-teġalġul ~ اَلتَّغَلْغُلُ

Kamus-ı Muhit - التغلغل maddesi

اَلْإِنْغِلَالُ [el-inġilâl] (إِنْفِعَالٌ [infiʹâl] vezninde) ve

اَلتَّغَلُّلُ [et-teġallul] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) ve

اَلتَّغَلْغُلُ [et-teġalġul] (تَزَلْزُلٌ [tezelzul] vezninde) Bir nesnenin içine sokulup girmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِنْغَلَّ فِيهِ وَتَغَلَّلَ وَتَغَلْغَلَ إِذَا دَخَلَ Ve

تَغَلُّلٌ [teġallul] ve

تَغَلْغُلٌ [teġalġul] غَالِيَةٌ [ġâliyet] sürünmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَغَلَّلَ بِالْغَالِيَةِ وَتَغَلْغَلَ إِذَا تَطَيَّبَ بِهَا Ve

تَغَلْغُلٌ [teġalġul] Tîz tîz yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: تَغَلْغَلَ الرَّجُلُ إِذَا أَسْرَعَ

Vankulu Lugatı - التغلغل maddesi

اَلتَّغَلْغُلُ [et-teġalġul] (ʹalâ-vezni اَلتَّزَلْزُل [et-tezelzul]) Ağaca su yürümek; yukâlu: تَغَلْغَلَ الْمَاءُ فِي الشَّجَرِ إِذَا تَخَلَّلَهَا Ve İbnu’s-Sikkît eyitti: Magnem-i hıyânetteغَلَّ غُلُولًا dan gayrı işitilmedi ve eyitti: Bârî taʹâlânın Ḵur΄ân-ı ʹazîminde ﴿وَمَا كَانَ لِنَبِيٍّ أَنْ يَغُلَّ﴾ (آل عمران، 161) âyetinde “أَنْ يَغُلَّ” ve “يُغَلَّ” kırâ΄at olundu. Evvelde binâ΄-i maʹlûm, sânîde binâ΄-i mechûl üzere, pes يَغُلَّ kelimesinin maʹnâsı يَخُونَ demek olur. Ve يَغُلَّ kelimesinin maʹnâsı dahi iki veche muhtemeldir. O vechlerin biri nebînin ganîmeti mâlından alınmak câ΄iz olmamaktır, öbürü dahi nebî hıyânete nisbet olunmak revâ olmamaktır. Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: غُلُولٌ [ġulûl] ganîmette olan hıyânete mahsûstur. Biz onu mutlak hıyânet ve hıkd maʹnâsına bilmeziz dedi. Ve bunu mübeyyin olur bu ki maʹnâ-yı hıyânet-i mutlaka kasd olunsa أَغَلَّ يُغِلُّ derler. Ve eger hıkd maʹnâsı yaʹnî kîn maʹnâsı kasd olunsa غَلَّ يَغِلُّ derler bâb-ı sânîden, ammâ غُلُولٌ [ġulûl]dan oldukta غَلَّ يَغُلُّ derler bâb-ı evvelden; ve yukâlu: غَلَّ الْبَعِيرُ أَيْضًا إِذَا لَمْ يَقْضِ رِيَّهُYaʹnî tamâm suya kanmasa.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı