et-taġmîḋ ~ اَلتَّغْمِيضُ

Kamus-ı Muhit - التغميض maddesi

اَلْغَِمَاضُ [el-ġamâḋ - el-ġimâḋ] (ġayn’ın fethi ve kesriyle) ve

اَلْغُمْضُ [el-ġumḋ] (ġayn’ın zammıyla) ve

اَلتَّغْمَاضُ [et-taġmâḋ] ve

اَلتَّغْمِيضُ [et-taġmîḋ] (tâ’ların fethiyle) ve

اَلْإِغْمَاضُ [el-iġmâḋ] (hemzenin kesriyle ki) Bunlar ism olarak müstaʹmeldir, uykuya ıtlâk olunur ki göz yummanın lâzımıdır; tekûlu: مَا اكْتَحَلَتْ عَيْنِي غِمَاضًا وَغُمْضًا وَتَغْمَاضًا وَتَغْمِيضًا وَإِغْمَاضًا أَيْ مَا نِمْتُ

Vankulu Lugatı - التغميض maddesi

اَلتَّغْمِيضُ [et-taġmîḋ] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Kelâmı müşkil kılmak; yukâlu: غَمَّضْتُهُ أَنَا تَغْمِيضًا Ve

تَغْمِيضٌ [taġmîḋ] İgmâz-ı ʹayn etmeğe dahi derler. Ve beyʹde ve şirâda müsâhele etmeğe derler; yukâlu: غَمَّضْتُ عَنْ فُلَانٍ إِذَا تَسَاهَلْتَ عَلَيْهِ فِي بَيْعٍ أَوْ شِرَاءٍ Ve

تَغْمِيضٌ [taġmîḋ] Nâka sudan menʹ olunduktan sonra gözün yumup sunun üzerine düşmeğe dahi derler; yukâlu: غَمَّضَتِ النَّاقَةُ إِذَا رُدَّتْ عَنِ الْحَوْضِ فَحَمَلَتْ عَلَى الذَّائِدِ مُغَمِّضَةً عَيْنَيْهَا فَوَرَدَتْ Ve ذَائِدٌ [žâ΄id] menʹ eden kimseye derler. Ve

تَغْمِيضٌ [taġmîḋ] Uyuklamak için göz yummağa dahi derler; yukâlu: مَا اكْتَحَلْتُ تَغْمِيضًا أَيْ مَا نِمْتُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı