nuḵṡân ~ نُقْصَانٌ

Kamus-ı Muhit - نقصان maddesi

اَلنَّقْصُ [en-naḵṡ] (رَقْصٌ [raḵṡ] vezninde) ve

اَلتَّنْقَاصُ [et-tenḵâṡ] (تَذْكَارٌ [težkâr] vezninde) ve

اَلنُّقْصَانُ [en-nuḵṡân] (nûn’un zammıyla) Bir adamın nasîbini eksiltmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَقَصَ حَظَّهُ نَقْصًا وَتَنْقَاصًا وَنُقْصَانًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا أَخْسَرَ مِنْهُ Ve eksiltmek maʹnâsına lâzım olur; yukâlu: نَقَصَ بِنَفْسِهِ إِذَا خَسِرَ Ve

نُقْصَانٌ [nuḵṡân] İsm olur, Menkûstan eksilen mikdâra denir ki eksik taʹbîr olunur; yukâlu: نُقْصَانُهُ كَذَا وَكَذَا وَهُوَ قَدْرُ الذَّاهِبِ مِنْهُ Ve نُقْصَانٌ [nuḵṡân] lafzı dîn ve ʹaklda istiʹmâl olunmaz, belki onlarda نَقْصٌ [naḵṡ] istiʹmâl olunur; fe-yukâlu: دَخَلَ عَلَيْهِ نَقْصٌ فِي دِينِهِ وَعَقْلِهِ وَلاَ يُقَالُ نُقْصَانٌ Şârihin beyânına göre نَقْصٌ [naḵṡ] zaʹf ve hevân maʹnâsını mutazammın olup ve نُقْصَانٌ [nuḵṡân] bir nesnenin baʹde’t-tamâm zehâbına ıtlâk olunur; ve fi’l-hadîsi: ḣشَهْرَا عِيدٍ لاَ يَنْقُصَانِḢ أَيْ فِي الْحُكْمِ وَإِنْ نَقَصَا عَدَدًا Yaʹnî “ʹÎd-i fıtr ile ʹîd-i adhâ ayları her ne kadar ʹaded cihetleriyle nâkıs gelseler ahkâmları cihetiyle nâkıs olmazlar.” Yaʹnî ramazânı yirmi dokuz gün tuttuğunuz hînde kalbinize şekk ve tereddüd ʹârız olmasın ve yevm-i haccda hatâ vâkiʹ olur ise menâsik-i lâzımeyi nâkıs edâ eylemeyesiz.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı