el-iḋlâl ~ اَلْإِضْلَالُ

Kamus-ı Muhit - الإضلال maddesi

اَلْإِضْلَالُ [el-iḋlâl] (hemzenin kesriyle) Bir nesneyi yitirmek, إِضَاعَةٌ [iḋâʹat] maʹnâsınadır; yukâlu: أَضَلَّ الْبَعِيرَ وَالْفَرَسَ إِذَا ذَهَبَا عَنْهُ

Vankulu Lugatı - الإضلال maddesi

اَلْإِضْلَالُ [el-iḋlâl] (hemzenin kesriyle) Zâyiʹ kılmak ve helâk kılmak; yukâlu: أَضَلَّهُ أَيْ أَضَاعَهُ وَأَهْلَكَهُ Ve

إِضْلَالٌ [iḋlâl] Defn maʹnâsına da gelir; yukâlu: أُضِلَّ الْمَيِّتَ إِذَا دُفِنَ İbnu’s-Sikkît eyitti: أَضْلَلْتُ بَعِيرِي derler kaçan baʹîr senden gidip gâyib olsa. Ve ضَلَلْتُ الْمَسْجِدَ وَالدَّارَ derler, kaçan onların mevziʹin bilmesen. Ve yine bu vech üzeredir her nesne ki mukîm olsa ve ona hidâyet bulmasan. Ve fi’l-hadîsi: “لَعَلِّي أَضِلُّ اللهَ” يُرِيدُ أَضِلُّ عَنْهُ أَيْ أَخْفَى عَلَيْهِ Ve hadîs-i şerîfin aslı budur ki ʹusât-ı hâ΄ifînden baʹzı vasiyyet edip kaçan ben vefât edersem beni âteşe yakıp külüm yele verin, câ΄iz ki bu üslûba Ḣudây taʹâlâya hafî olam demiş gâyet-i cehâletinden. Ve

إِضْلَالٌ [iḋlâl] Tarîk-i dînden çıkarmağa dahi derler; tekûlu: أَضَلَّهُ اللهُ فَضَلَّ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı