اَلْعَاقِلُ [el-ʹâḵil] عَقْلٌ [ʹaḵl] ve مَعْقُولٌ [maʹḵûl]den ism-i fâʹildir, sâhib-i ʹakl kimseye denir; cemʹi عُقَلَاءُ [ʹuḵalâ΄] ve عُقَّالٌ [ʹuḵḵâl] gelir, رُمَّانٌ [rummân] vezninde. Bunun عُقَلَاءُ [ʹuḵalâ΄] üzere cemʹlenmesi vech-i mezkûr üzere bâb-ı râbiʹden dahi vürûduna mebnîdir, zîrâ فُعَلَاءُ [fuʹalâ΄] vezninde cemʹ فَعِيلٌ [faʹîl] bünyesine mahsûstur ve mü΄ellife göre nevâdirdendir. Ve
عَاقِلٌ [ʹâḵil] Geyiğe ve ceyrana denir, ظَبْيٌ [żaby] maʹnâsına, yüksek dağlara suʹûd eylediği için. Ve bir dağın ismidir. Ve yedi mevziʹin adıdır. Ve ʹÂḵil b. el-Bukeyr b. ʹAbduyâleyl ashâbdandır, mukaddemâ ismi غَافِلٌ [Ġâfil] olmakla Nebiyy-i ekrem sallallâhu ʹaleyhi ve sellem hazretleri tahvîl ve ʹÂḵıl ile tesmiye buyurdular.
اَلْعَاقِلُ [el-ʹâḵil] (ḵâf’ın kesriyle) Ehl-i ʹakl olan kimse. Ve
عَاقِلٌ [ʹâḵil] Yaban keçisine dahi derler, yüce dağa çıkmadığı için, ʹalâ-mâ se-yecî΄u inşâallâh. Ve
عَاقِلٌ [ʹÂḵil] Bir muʹayyen dağın dahi ismidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı