اَلْإِعْتِلَالُ [el-iʹtilâl] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) تَعَلُّلٌ [teʹallul] ile maʹnâ-yı evvelde mürâdiftir; yukâlu: إِعْتَلَّ بِالْأَمْرِ بِمَعْنَى تَعَلَّلَ Ve hasta ve ʹalîl olmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِعْتَلَّ الرَّجُلُ إِذَا مَرِضَ Ve bir ʹözr ve ʹilletle bahâne eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِعْتَلَّ الرَّجُلُ إِذَا اعْتَذَرَ Ve bir adamı bir işten ʹavk eylemek, ʹalâ-kavlin üzerine suç atmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِعْتَلَّهُ إِذَا اعْتَاقَهُ عَنْ أَمْرٍ أَوْ تَجَنَّى عَلَيْهِ
اَلْإِعْتِلَالُ [el-iʹtilâl] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Marîz olmak; yukâlu: إِعْتَلَّ إِذَا مَرِضَ Ve
إِعْتِلَالٌ [iʹtilâl] Bir kimseyi bir nesneden alıkomağa dahi derler; yukâlu: إِعْتَلَّ عَلَيْهِ بِعِلَّةٍ وَاعْتَلَّهُ إِذَا اعْتَاقَهُ عَنْ أَمْرٍ Ve إِعْتَاقَ [iʹtâḵ] عَوْقٌ [ʹavḵ]tandır. Ve
إِعْتِلَالٌ [iʹtilâl] Bir kimsenin işlemediği işi üzerine daʹvâ etmeğe dahi derler; yukâlu: إِعْتَلَّهُ إِذَا تَجَنَّى عَلَيْهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı