اَلْإِعْتِزَامُ [el-iʹtizâm] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) ve
اَلتَّعَزُّمُ [et-teʹazzum] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bunlar da عَزْمٌ [ʹazm] maʹnâsınadır; yukâlu: إِعْتَزَمَهُ وَعَلَيْهِ وَتَعَزَّمَهُ بِمَعْنضى عَزَمَهُ Ve
إِعْتِزَامٌ [iʹtizâm] Seğirtmekte ve yürümekte ve sâ΄ir ʹamelde fütûr ve rehâvetsiz kasd-ı dâ΄im üzere olmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِعْتَزَمَ الرَّجُلُ إِذَا لَزِمَ الْقَصْدَ فِي الْحُضْرِ وَالْمَشْيِ وَغَيْرِهِ Ve at kısmı seğirtirken dizgini eslemeyip dikine sertlik edip kendi başına gitmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: إِعْتَزَمَ الْفَرَسُ إِذَا مَرَّ جَامِحًا
اَلْإِعْتِزَامُ [el-iʹtizâm] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Kezâlik and içmek; yukâlu: إِعْتَزَمْتُ عَلَى كَذَا بِمَعْنَى عَزَمْتُ Ve
إِعْتِزَامٌ [iʹtizâm] Yürümede kasd-ı dâ΄im üzere olmağa dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı