el-iʹnât ~ اَلْإِعْنَاتُ

Kamus-ı Muhit - الإعنات maddesi

اَلْإِعْنَاتُ [el-iʹnât] (hemzenin kesriyle) Bir kimseyi bir mihnet ve meşakkate uğratmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْنَتَهُ إِذَا وَقََّعَهُ فِي الْعَنَتِ أَيِ الْمَشَّقَةِ Ve sarılıp onulmuş kemiği tekrâr şikest eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْنَتَ اْلعَظْمَ الْمَجْبُورَ إِذَا أَصَابَهُ وَهَاضَهُ

Vankulu Lugatı - الإعنات maddesi

اَلْعَنَتُ [el-ʹanet] (fethateynle) Günâh, إِثْمٌ [išamp;m] maʹnâsına. Ve günâh etmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: عَنِتَ الرَّجُلُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve kâlallâhu taʹâlâ: ﴿عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ﴾ (التوبة 128) ve kavluhu: ﴿ذَلِكَ لِمَنْ خَشِيَ الْعَنَتَ مِنْكُمْ﴾ (النساء 25) يَعْنِي الْفُجُورَ وَالزِّنَا Ve

عَنَتٌ [ʹanet] Bir meşakkatli nesneye düşmeğe dahi derler; yukâlu: عَنِتَ الرَّجُلُ Ve

اَلْإِعْنَاتُ [el-iʹnât] (hemzenin kesriyle) Meşakkate düşürmek; yukâlu: أَعْنَتَهُ غَيْرُهُ Ve

إِعْنَاتٌ [iʹnât] Ufanmış kemiği onulduktan sonra bir nesne erişip geri ufatmağa derler; yukâlu: أَعْنَتَ الشَّيْءُ الْعَظْمَ إِذَا أَصَابَهُ فَهَاضَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı