el-iʹvâr ~ اَلْإِعْوَارُ

Kamus-ı Muhit - الإعوار maddesi

اَلْإِعْوَارُ [el-iʹvâr] (hemzenin kesriyle) Bu dahi bir adamı أَعْوَرُ [aʹver] eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْوَرَ فُلاَنًا إِذَا صَيَّرَهُ أَعْوَرَ Ve bir nesne mümkin ve zâhir olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْوَرَ الشَّيْءُ إِذَا ظَهَرَ وَأَمْكَنَ Ve cenkte hasm olan süvârın darbe mahal olan bir gedik ve tülek yeri belirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَعْوَرَ الْفَارِسُ إِذَا بَدَا فِيهِ مَوْضِعُ خَلَلٍ لِلضَّرْبِ

Vankulu Lugatı - الإعوار maddesi

اَلْإِعْوَارُ [el-iʹvâr] (hemzenin kesri ve ʹayn’ın sükûnuyla) Kerâhet ve rîbet maʹnâsına, Ebû ʹUbeyd rivâyeti üzere. Ve

إِعْوَارٌ [iʹvâr] Saydın sayyâda kolay düşmesine dahi derler; yukâlu: أَعْوَرَ لَكَ الصَّيْدُ أَيْ أَمْكَنَكَ Ve atlının darba kâbil bir yeri mekşûf olmağa dahi derler; yukâlu: أَعْوَرَ الْفَارِسُ إِذَا بَدَا فِيهِ مَوْضِعُ خَلَلٍ لِلضَّرْبِ Ve

إِعْوَارٌ [iʹvâr] Gözü çıkarmağa dahi derler; yukâlu: أَعْوَرْتُ عَيْنَهُ فَهُوَ لُغَةٌ فِي عُرْتُهَا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı