el-iġbâb ~ اَلْإِغْبَابُ

Kamus-ı Muhit - الإغباب maddesi

اَلْإِغْبَابُ [el-iġbâb] (hemzenin kesriyle) Sıtma gün aşırı tutmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَغَبَّتْهُ الْحُمَّى وَأَغَبَّتْ عَلَيْهِ إِذَا أَخَذَتْهُ يَوْمًا وَتَرَكَتْهُ يَوْمًا Ve ziyârete gün aşırı gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَغَبَّ الزَّائِرُ الْقَوْمَ إِذَا جَاءَهُمْ يَوْمًا وَتَرَكَ يَوْمًا Bu maʹnâdandır ki “Filân adamın bize ʹatiyye ve ihsânı bir gün gelip bir gün gelmez değildir, belki her gün gelir” diyecek yerde فُلاَنٌ لاَ يُغِبُّنَا عَطَاؤُهُ derler. Ve

إِغْبَابٌ [iġbâb] Et durmakla bozulup kokmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَغَبَّ اللَّحْمُ إِذَا أَنْتَنَ Ve bir yerde gecelemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَغَبَّ عِنْدَنَا فُلاَنٌ إِذَا أَبَاتَ

Vankulu Lugatı - الإغباب maddesi

اَلْإِغْبَابُ [el-iġbâb] (hemzenin kesriyle) Bir gün gelip bir gün terk etmek; yukâlu: أَغْبَبْتُ عَنْهُمْ إِذَا جِئْتَ يَوْمًا وَتَرَكْتَ يَوْمًا ve yukâlu: أَغَبَّنَا فُلَانٌ أَيْ أَتَانَا غِبًّا Ve fi’l-hadîsi: “أَغِبُّوا فِي عِيَادَةِ الْمَرِيضِ وَأَرْبِعُوا” Yaʹnî “Bir gün ziyâret kılıp bir gün terk eyle yâhûd iki gün terk edip üçüncü gün ziyâret kıl.” Ve أَغْبَبْتُ الْإِبِلَ derler deveyi gün aşırı suvarmağa; ve أَغَبَّتِ الْحُمَّى وَغَبَّتْ derler, bir maʹnâya ve فُلَانٌ لَا يُغِبُّنَا عَطَاؤُهُ derler, yaʹnî “Bir gün ʹatâ edip bir gün etmemek olmaz, belki her gün ʹatâ eder.”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı