ussu’ṯ-ṯarîḵ ~ أُسُّ الطَّرِيقِ

Kamus-ı Muhit - أس الطريق maddesi

اَلْأَسُّ [el-ess] (hemzenin fethiyle) Bir nesneyi fesâda vermek maʹnâsınadır. Ve bunda hemzenin harekât-ı selâsıyla lügattır; yukâlu: أَسَّ بَيْنَهُمْ أَسًّا وَأُسًّا وَإِسًّا إِذَا أَفْسَدَ Ve إِعْضَابٌ [iʹḋâb] maʹnâsınadır ki kırıp ufatmak maʹnâsınadır; baʹzı nüshada ġayn-ı muʹceme ile إِغْضَابٌ [iġḋâb] vâkiʹdir ki darıltmak maʹnâsına olur. Şârih ʹayn ve ṡâd-ı mühmeleteyn ile إِعْصَابٌ nüshalarını taglît eylemiştir. Ve

أَسٌّ [ess] Bal arısı bal gömeci yapmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسَّ النَّحْلُ إِذَا سَلَحَ Ve ev yapmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسَّ الدَّارَ إِذَا بَنَاهَا Ve koyun kısmını is is diye âzârlamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسَّ الشَّاةَ إِذَا زَجَرَهَا بِإِسْ إِسْ Ve

أُسُّ الطَّرِيقِ [ussu’ṯ-ṯarîḵ] Ayak iziyle yâhûd davar tersi makûlesi nişâneler ile ihtidâ olunan tarîke ıtlâk olunur, gûyâ ki onlar tarîkin esâsı olmuş olur, niteki belli ve ʹayan olanına شَرَكُ الطَّرِيقِ [şereku’ṯ-ṯarîḵ] ıtlâk olunur; tekûlu: خُذْ أُسَّ الطَّرِيقِ وَذَلِكَ إِذَا اهْتَدَيْتَ بِأَثَرٍ أَوْ بَعْرٍ فَإِذَا اسْتَبَانَ الطَّرِيقُ تَقُولُ خُذْ شَرَكَ الطَّرِيقِ



Kamus Muhit ve Vankulu Ara

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı