اَلتَّحْصِيلُ [et-taḩsîl] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Hâsıl olan nesneyi tahlîs ve temyîz eylemek maʹnâsınadır ki sâ΄irinden ayırıp hâsıl kılmaktan ʹibârettir, meselâ حَصَّلَ تُرَابَ الْمَعْدِنِ derler, “Altını toprağından ayırıp hâlis eyledi” ve حَصَّلَ الدَّقِيقَ derler, “Unu kepeğinden elek ile ayırdı” ve حَصَّلُوا الْقَوْمَ فِي الدِّيوَانِ derler, “Kavmin hâzır ve gâ΄ibini ve zinde ve mürdesini teftîş ve temyîz eyledi” maʹnâsına ki ıstılâhımızda yoklama ile taʹbîr olunur. Ve
تَحْصِيلٌ [taḩṡîl] Hurmânın بَلَحٌ [belaḩ] dedikleri koruğu kezâlik ibtidâ çıkan tomurcuğu حَصَلٌ [ḩaṡal] olmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَصَّلَ النَّخْلُ إِذَا صَارَ بَلَحُهُ أَوْ طَلْعُهُ حَصَلًا
اَلتَّحْصِيلُ [et-taḩṡîl] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Bir nesneyi hâsıl kılmak; tekûlu: حَصَّلْتُ الشَّيْءَ تَحْصِيلًا Ve
تَحْصِيلُ الْكَلَامِ [taḩṡîlu’l-kelâm] Kelâmı mahsûlüne redd etmek.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı